Friday, July 30, 2010

Zaman


Argh saçmalık, zamanı insan nasıl kullanabilir ki, bir dakika, yoksa?
Herneyse, neden zaman? Neden bu hezeyan? Aslında bir nevi merak, zamanla ilgili bir çok şey yaşanabilir, bazen zamanın en baba tanrılardan birisi olduğunu düşünmüyor değilim, mitolojide zaman tanrısı diye bir halt var mıydı?
Bazen eriyip giden bir şeyler var, aklıma Salvador geldi, bir insana Salvador demek hoşuma gitti.
Kendimi Lorca gibi hissettim, ha ha ha, daha neler, bir dakika, bu güzel olabilir miydi ki? Lorca gibi bir yüreğim olsa gider Salvador'u severdim evet doğru, böyle büyük yürekler genelde heba olurlar dostlar.
Yok yok, zaman diyordum, ama araya sıkıştırmak istediğim bir şey keşfettim yine, Little Ashes izlense güzel olur, izlemeyenler izlesin diye bir kalıpta kullanıyım da böyle çiğ bir hissiyat oluşsun zihinlerde.
Zaman akıp gidecek, neler yapmış olacağız?
Yaşamak bir şey yapmakla eş değer mi? Başlı başına?
Böyle de sorular sorulmamalı işte, adam akıllı sorular sorulmalı, zamanı geldi mi zamanımızın? Bizim zamanımızın?
Yahu şimdide Modern Times aklımı çeldi, ya '36 sene, yani daha ortada fol ve yumurta yokken Chaplin var, off zaman işte böyle bir şey. Ölümsüzlük mü demek yoksa zaman?
Hmmm, üstünde bir kaç saniye kadar düşüneceğim.
Geri kalan saniyelerde de Heidegger'ı düşüneceğim gözlerim kapalı.
Varlık ve Zaman demiş adam, hmmm bir daha okursam bir daha okursam bir daha okursam.
Olur mu? Anlar mı insan?
Zamandan?
Andan?
Yaşamdan?
Nefes aldığın kadar mı zaman?
Attığı kadar mı kalbinin?
Zamanın Ruhu'na hiç girmeyelim o zaman. Ya Hegel, şimdi burada, olacak iş değil.
Almanca öğrenmek içinde bir zaman olmalı, eriyip gitmeden zamanın ağırlığı.