Wednesday, November 25, 2009

bad romance

insanın istediği her bok hakkında konuşması sadece televizyona çıkan fularlı gömlek üstü süeterli tiplere ait olmamalı,
ki zaten değil
ve olmadığı için bundan inatla faydalanmak adına,
atıp tutmak,
sallamak,
inatlaşmak,
yersiz sözcükler sarfetmek,
yerli malı kullanmamak,
kullanıldığında övmesini bilmek,
yermesinden yağsız tavada omlet yapmak,
saldırmak ama saldırgan olmamak,
ona buna yetişmek,
bir tek otobüsü kaçırmak,
vesait kullanmak,
sigara kullanmak,
toplumu ve alkolü tüketmek,
sinirleri harap etmek,
ruhu nefes egzersizleri ile beslemek,
bir yandan yanlış beslenmek,
ot ve bok arasındaki şeyi aşk zannedenlere imrenmek,
seçici davranmak,
ortada göt gibi kalmak,
dilbilgisi kurallarına uyanları ünlem şeklindeki beyzbol sopasıyla şamarlamak,
diziler hakkında amma da kötü olmuş ama bu kadarı da gözlerimi kanatıyor demek,
sağır olsaydım da duymasaydım sesini hiç beğenmedim şarkının kalitesini piç diyebilmek ama britney spears'ı yeri geldiğinde göğe kadar savunmak,
sadece uyuzluğuna tüm bunları yazmak ve bekleme yapmadan devam etmek.

uzun yazıları okumayan,
kısa yazıları şiir zannedenler,
kıllı olupta hayattan kıllanmayanlar hiçbir şeyin fark etmediği milyonlarcasının benden bizden senden farklı olmadığını herkesin eşit olduğunu düşünüpte senden benden sizden çok olduğunu şarkılardan öğrenenler, oysa ki hepimiz hâlâ farklıyız içimizden biri aramızdan sıyrıldığında biz bunu anlamaktayız, sıyrılmış olan nedir ?
bir külot?
bir gömleğin kolu?
bir fikir?
bir mahlukat?

No comments:

Post a Comment