Monday, August 2, 2010

Devam

Devam edebilmek için biraz kafayı yırtmış olmak lazım.
İnsan kafasını nasıl yırtar konusunda ise belli belirsiz bir kaç şey söyleyebilirim sanırım.
Sürekli aynı halının aynı köşesine takılıp düşersiniz ya da sürekli aynı kapının koluna takılırsınız,
belki de aynı dolap kapağına çarparsınız her uyandığınızda.
Yoldan geçerken aynı kaldırıma takılır gözünüz ne de kirli diye,
otobüse binerken durağın hep sağında durursunuz güneş size gelmesin diye.
Bunlar mı?
Bunlar her gün başınıza gelenler işte,
ne alakası var olabilir kafayı yırtmak için,
kafayı yırtmak nasıl bir şey olabilir,
bir sayfa mıdır kafamız?
Ortadan ikiye yırtıp,
buruşturup ince bir bilek hareketi ile çöp kovasına savurduğumuz.
Her gün aynı rüyayı görüyor olabilirsiniz,
fakat bunun hakkında ne yapabileceğinizi bulamıyorsunuzdur.
Cümleleri çok uzatıyorsunuzdur,
twitter için tam anlamıyla bir zavallısınızdır,
insanlar sizi beş on kelimede çözmek isterler,
bir kelimede ise yok edebilirler.
Bir kez daha denediğiniz,
bir kez daha denediğiniz,
bir kez daha denediğiniz bir hileniz vardır,
bir numaranız vardır, şimdi olacak işte,
şimdi zımba gibi tutunacağım ve kılımı kıpırtdatmayacağım,
beni buradan söküp almak isteyenlerin ise biraz canı yanacak,
dersiniz.
Pfft, sıkıcısınız.
Ne menem bir şeysiniz böyle.
Değişemiyor, bütünleşik olamıyorsunuz kendinizle,
bir tür deney gibisiniz çok pahalı bir laboratuvarda yer alan,
ama etrafta beyaz önlüklü kimseler gözükmüyor.
Yani birisi sizi kurtaracak ve dünyaya satacak,
daha muhtemel olan bir şey varsa,
birileri inanın ağzınıza sıçacak.
Önemli değil,
pek şikayet edebileceğiniz bir hadise yok ortada.
İçiniz biraz daha ateşlendi,
lavlar her seferinde bir katman oluşturuyor denizin dibinde,
siz patlıyorsunuz,
yoktan bir ada mı yeşerteceksiniz yer yüzünde?
Devam edeceksiniz,
patlaya patlaya,
katman katman çoğalacaksınız.
Reddedilecek fakat canınızı yakmayacaksınız,
kendinizi ateşe atmayacaksınız,
siz ateş olacaksınız,
rüzgarda etrafa karışıp nefes alacaksınız,
biraz serinleyip durulacak ve zamanı geldiğinde artık aydınlatacaksınız yakmaktansa etrafınızı.
Önce kendiniz yanacak, önce kendinizi aydınlatacaksınız.
Bir dolu insandan geçmek için önce kendinizden geçeceksiniz.
Her gün deniyor ve deniyorum.
Her gün devam ediyorum.
Beklemeden yapıyorum,
beklemeden devam ediyorum.
Devam ediyoruz...
Devam.

No comments:

Post a Comment