Tuesday, August 10, 2010

-de'li -da'nalar




insan düşününce (ki insan sırf osursa ve bir şey düşünmese) imla gibi hataların hayatta nasılda yer kapladığına bir türlü anlam veremiyor. Oysaki insan dilini, öz dilini bu kadar sevip onu eciş bücüş kullanmaya nasıl kıyıyor. Aslında genelde böyle durumlarda insan kendine kıymış oluyor, kıymış diye bir kedi ismi olsa güzel mi olurdu acaba? Bazen nasıl oluyorda bir şeyleri yanlış yazmak ile doğru yazmak arasında sıkıştığınızı düşünüyorsunuz, aslında genelde böyle bir düşünceye dilbilgisine hakim ve avukat olanlar katılmaz. İnsan dilini hakikatiyle kullanmalı, lafı gediğine oturtmalı, noktalar yerli yerinde, virgüller çelme takmadan, soru işaretleri kancalarını batırmadan, ünlemler baymadan kurallara uyulmalı.
Kurallara uymak ile ilgili derdi olanlar, imla hatalarını, dilbilgisi kurallarını nanikleyip yollarına devam edebileceklerini düşünebilirler.
Bazen sırf bu düşünce için Stoacı bile olabileceğim aklımdan geçmiyor değil.
Yazarken önemli olanın derdimizi anlatmamızın yanında derdimizi nasıl anlattığımızı da fark etmemiz gerektiğini varsayabilir. Tamam, varsaymak bunun için çiğ bir ifade olarak kaldı. Benimsemek cuk oturabilir bir de onu deneyelim.
Ya da kabul etmek ağır başlılığı ile ortamı ele geçirsin.
Kabul edelim ki yanlış yerlerde kullandığımız noktalama işaretleri, yaptığımız imla hataları, -de'ler, -da'lar bazı bazı -ki'ler, sizi rezil de yapabilir, vezir de.
Rezil olduğum anların sayısı son zamanlarda artmış ve kendimi bir kütüphane görevlisi olarak ücra bir yere sürmeyi düşünürken, aklıma bunun yerine daha iyi bir fikir geldi. Ayvayı yemek.
Bazen nasıl oluyorsa beynim hayır hayır o de dahi anlamında, hayır hayır o ki bağlaç ve da da da... şeklinde benimle oyun oynamaya başlayabiliyor.
Saçmalık, insan yüzde yüz bildiği şeyleri karıştırmaz, iki kere ikinin kikiriki olduğunu savunduğunuzda roma rakamıyla IV hakkında hiç bir şey bilmediğiniz ortaya çıkabileceği gibi dandik bir agnostik olduğunuzu düşünen nadir insanlar da çıkabilir, o da birazcık şanslı olduğunuzu varsayarsak.
İmla hatalarını, ekleri, hepsini geride bırakmak istediğim bir gün ve yeni doğacak çocuklar için kızsa virgül erkekse nokta konulacak zamanlar dilediğim oluyor.
Ayrıca kızlar için kuku erkekler için pipi gibi komünist bir modanın da geleceğini düşünüyor gibi oluyorum.
yazmayı sevenlerin yüreklerindeki eklerin götürdükleri yerlere gideceklerini biliyorum. o yer TDK’nin sevgi dolu kucağı ve kiremit ile arasındaki yedi farkı bulmanızı sağlayacak imla kılavuzu olabilir. Mutluluk ise her zaman yazmakta olacak, hatalar bulmayı sevenler için bir hazine, yazanlar içinse katar'da bulunan bir tv kanalıdır el cezire.
Bu yüzden hep yazacak, hata yapacak ama yine yazacaksınız. Derdinizi sizin hatalarınıza takmış olanlara değil anlattıklarınıza takmış olanlara anlatacaksınız.
Hatalar yapabilir, ya da hatasız da olabiliriz. Düzeltilecek bir şeyler her zaman olacak. Önemli olan beklemeden yapmak, düzeltmek için de bozmak için de yeterli zamanımız var, dertlerimizi anlatmak içinse bir kum saati ve yere düşen bir elma.

p.s: bu blogda bulunan imla, dilbilgisi...vb gibi hataların bulunması dahilinde o hataları bulanlara boncuk dağıtılacaktır.

2 comments:

  1. imla hatası yapan imla kılavuzu görmüştüm. bence hepsinden de acısı budur.

    ReplyDelete